YILDIZINIZ PARLASIN





Renkli bir dünyanın kapıları aralanıyor. Moda dünyasının en gösterişli ve cesur detaylarından olan payetler geçmişten günümüze bir yolculuğa çıkıyor...

Payet denilince aklımıza ilk olarak yılbaşı ve parti elbiseleri geliyor olabilir. Peki, bazen gereğinden fazla gibi görünen etkisi ile bu göz kamaştıran detay hayatımıza nasıl girdi? Bunun sorumluluğu tabii bir kült haline gelen Michael Jackson’ın o parlayan ceketi olmamalıydı. 

Aslında payetin kökleri Tutankamon’a kadar uzanmakta… 1922 yılında Tutankamon’un tabutu keşfedildiğinde üzerinde payete benzer altın işlemeler görüldü. Tarihçiler bunun ölümden sonraki hayata olan inançlardan ötürü olduğunu düşünüyordu. Bu minik disk şeklindeki parçalar altından ya da diğer değerli materyallerden yapılıyordu. Bazı durumlarda ise statü göstergesi olarak kıyafetlerin üzerine işleniyordu.






İkonikleşen Payet Elbiseler

Payet zaman geçtikçe Viktoryen Dönem’de kadın ve erkekler için daha dekoratif bir parça haline geldi. Özellikle Tutankamon’un mezarına ulaştıktan sonra… 17. Yüzyılın ilk çeyreğinde payetler kadın elbiselerinin ikonik parçası halini aldı.


Sosyal sınıfı üst seviyede olan soylu kadınların genel olarak tercih ettiği payetler gösterişli ve zengin bir hava yaratıyordu. 1920’li yıllara gelindiğinde bu mink ve göz kamaştıran renklerde olan minik yuvarlaklar tüm elbiselere dikilmeye başladı. Özellikle Flapper dansçılarının ise en gözde stillerinden biri olan bu havalı kıyafet hızla yükselişe geçti. 


1930’larda yapı değiştirerek daha hafif bir materyal haline geldi.  O dönemde payetler üzeri plastikle kaplanmış jelatinden yapılıyordu. Günümüzde ise payet materyalini üreten isim Herbert Lieberman olmuştur. Jelatin payetlerin aslında istenilen etkiyi vermediğini anladığında Kodak’da çalışıyordu. O dönem fotoğraf filmlerinde asetat adı verilen sentetik bir materyal kullanılmaya başlanmıştı. Bununla birlikte üretilen yeni payetler çok daha etkileyici gözüküyordu ancak kolay kırılıyordu. 1952 yılında DuPont şirketi ‘mylar’ adı verilen yansıtıcı bir madde keşfetti. Bununla birlikte payetler artık daha parlak daha glam rock ve daha şıktı.





Günümüz İhtişamının Sembolü

1960’ların Londra’daki favori butiklerinden Biba; hızlı moda dünyasına imza atmıştı. Art Deco’dan aldığı ilhamı ile Twiggy’den Mick Jagger’a kadar dönemin en ünlülerinin parti stilleri arasında yükselişe geçti. Tasarımcı Kansai Yamamoto, David Bowie’nin Ziggy Stardust turnesi için onunla iş birliği yapmıştı.


 Disko çağı bu göz kamaştıran materyal ile çalkanıyordu. 1980’lerde dönemin en popüler dizilerinden Dynast ve Dallas’ta kadınların vatkalarına işlenerek şıklık yaratıyordu. Yaklaşık on yılı geçkin olarak moda dünyasını meşgul eden vazgeçilmez payetler minimalizme her ne kadar kafa tutsa da günümüz
de hale yerini korumakta.

                      


Yeni sezonda dünyaca ünlü Gucci markasının podyumlarında karşımıza çıkan ve herkesi keyifli bir stil yolculuğuna çıkartan bu materyal Balmain, Paco Rabanne ve Thom Browne gibi tasarımcılarında yakın çekim alanında.






0 yorum:

Yorum Gönder